21 Nisan 2015 Salı
seo kralindan tarih bilgisi
seo kralından tarih bilgisi evet arkadaslar sizinde okumanız icin seo kralı sizin icin tarih bilgilerini paylasmaya basladı ve seo kralı diyorki yeri, gençlik yıllan ve yetişmesi hakkında malumat bulunmamaktadır Yal-dolayı Hunlann itil (Volga) Nehri kıyılarmda bulunduğu zamanlarda dünyaya gel-* (5^0.395 yıllan), babası Muncuk ile, onun ölümünden soıua amcası Rua'nm yarunda yetiştiği fdılmektedir Bunun yarunda, Attüa'ya dair yazdan romanlarda onun gençlik yıUannda unyında lehm olarak kaldığı, bu sayede Romalılan çok iyi tanıma fırsatı elde ettiği iddia ^^n^de, bu bilgiler hiç bir kaynak tarafmdan teyid edilmemiştir (bkz. M.Broon, Hunlann Ha-^ lıMbul 1981,1.109; Aynı mlf., Attila, İstanbul, 1931, s. 31-32).
teninin ne manaya geldiği Türkçe olup olmadığı meselesi her zaman tartışma mevzuu ol-0^ Kimi ismin Gotca (G. Doerfer, Z. Moor gibi) kimi ise Türkçe olduğunu ileri sürmüştür (Gy. ı^İpctkO Pntsak gibi) Attila adının Gotca "Babaok, Ataak, Sevimli, Ağabey” manalarına geldı-^tf^kncrak Hun dönemi Türkçe bir kelimenin Germence yorumu olarak gösterilmiştij. Aynca ühpthvelnostroncev Macarca; Venelin Slavca; Poucha Tokarca olarak kabul etmişlerdir. Genel-8* Atilla ısmınm Volga Nehri'nin bir diğer adı olan İtil-Etil'den geldiği düşünülmüştür. Aynca GİdakTurkçesindekı Attay= "şöhretli İmparator" Ue de bağlantı kurulmuştur. F. Altheım, Attila Mfenanm aslınm Ata-la olduğunu ve "benim atam, atacık" manalarına geldiğini söylemiştir halann )rsnında Gy N6meth ayn bir bakış açısı getirerek Attila nm olgunluk çağı ismi olduğunu, faıçlı|ınde ise başka bir ad taşımış olabileceğini ifade etmiştir ki, bu eski Türk ad verme geleneği-»âni)rjuj»dur. Attila, şahıs isminin ötesinde belki'de Hun hükümdannm unvanıdır. En son ola-»ItO Pmsak ise ismin Türkçe olduğunu ve Es-til-a ~ As-til-a - At-til-a = Attila şekliyle "Büyük de «tokjrınui" veya "herşeye gücü yeten hükümdar" manalanna geldiğini söylemiştir.
ftttelor bkz Fragmenta Historic orum Graecorum, neşr. C. MüUer, Paris, MIXCCLXVin, A İpolyi, Magyfr Mytholgıa , Pest, 1884, s. 146; J Marquart, Dte Chronolagie Der Altturkıschen l^tpzig, 1098, s. 77; G. Kuun, Relationum Hungarorum, Claudıopolı, MDCCCXCII, s. 40-JJ-Gf Nimeth, A Hunfoglalö Magyarsdg Kialakuldsa, Budapest, 1930, s. 132; F. Altheim, Gesctnchte ^ Bwlm, 1959, s. 144 n.8; Gy. Nömeth, Hunlar'm Dili, bkz. Attila ve Hunlan, Ankara, ^ • llMll; M. Jânoe, A Magyar Hün-Monda N^ng Tulajdannev&öl, Magyar Nyelv, 2,1906, s.
G^Doetfer, "Zur Sprache Der Hunnen", CA/, 17,1973, s. 29-34; O. Pritsak, The Hunnıc Ungu-^ Attık Clan, s. 444.
2- Romalı mülteciler ve esir alınmış olanlann her biri için 8 altın kurta^^ ücreti ödenecek. Ancak bu fidyeyi verdikden sonra esirler geri dönek? çekler.
3- Romalılar Hunlann hâkimiyeti altmda olan kabilelerle ortaklık yapj^^ yacaklar.
4- Ticaret yapmak için eşit şartlar içinde biraraya gelinecek.
5- Romalılar ve Hunlar emniyet içerisinde olacaklar.
6- Yapılan antlaşma devamlı olacak ve bu antlaşmaya riayet edilecek.
7- Romalılar tarafmdan Hum hükümdarına daha önce 3(X) alhn libre ödene vergi yerine 700 altın librae ödenecek’^
Antlaşma atalardan kalma bir yemin ve dini merasim ile pekiştirildi'* Bı mm üzerine Doğu Roma iktidarı kendilerine kaçan Hunian iade etti. Bunlariç rismde bulunan Hun hükümdar soyundan Mama ve Atakam'ı, Trakya'da l kale olan Carsus (Bulgaristan'da Hırsova)'da Attila halkm gözü önünde ida ettirdi
Bu antlaşznarun yapıhnasmdan sonra Hunlann hareketleri hakkında Roı kaynaklannda hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Büyük ihtimalle bu zaman iç( sinde Kuzey ve Doğu Avrupa'da yerleşmiş olan çeşitli kavim ve kabileler ü tinde hâkimiyet tesis ettirilmesi ve birçok fetihler olmuştur. Bu tarihte, bütün rihîkaynaklar son derece belirsiz olduğu için Bleda ve Attila tarafmdan yöm
Imparatorluğu'nun merkezi şimdiki Orta Tuna bölgesindedir Bunun-bu alanda Hun nüfusunun küçük bir kısmı bulvmur Tuna'nm batısın-Ostrogotlar ve Tuna'nın doğusuna yerleşnüş olan Gepıdler
^ (3ertnen menşeli insanlar hâlâ nüfusun önemli bir kısmmı oluşturmaktadır, ve Gcpidler Hun hâkinüyetinde bulunmalarına rağmen, kendi kral-_ seçmelerine izin verilmişti. Bunlar içişlerinde serbest olmakla birlikte dış Hunlara tâbi idiler. Belirli bir vergi ile birlikte Hun ordusuna asker mecburiyetindeydiler*^. Ayrıca bu zaman içerisinde, şimdi Alman-bildiğimiz yerde yerleşmiş olan çeşitli kavimler üzerindeki Hun bas-^ ^ lâğlamlaştınlmıştır. Alaman, Burgımd ve Ripuar Frankları gibi. Ren ^ uzcnnde veya yakınmda yaşayan Germen insanlar Hun hâkimiyeti altma Thüring ve Saksonlar da Hun gücü karşısmda boyun eğmek zorun-jlıUldılir. Bu sayede Hun hâkimiyeti Kuzey Denizi ile Baltık Denizi'ne kadar
jjnışlemiîtir'".
Hun İmparatorluğu'nun genişlemesi aynı zamanda Avrupa'dan İngiltere Üâlm'na gelen Anglo-Saksonlar ve Jütlerin göçü ile de biraz bağlantılıdır. Bu ıjglı Macaristan'da ve Güney Rusya steplerinde yerleşmiş olan çeşitli Türk ^lın da hâkimiyet altma almmıştır. 435 yılmda Güney Rusya'daki Hun so-vundın olan Sorosguslar Attila tarafmdan mağlûp edilmişlerdir'^. Ayrıca Aga-çffüer'de Hun hâkimiyetini tanımışlardır'^. Rusya'da büyük steplerin kuzeyinde ormanlık bölgeye yerleşmiş olan Slav ve Fin menşeili kabileler de kayıtsız
*A.n«rry, Htstotrr D‘Attils, s. 52-54; W. M. McGovem, The Early Empires, s. 385-386; F. Altheim, Eu-rtşnmiiıeHunnen, Uteratur und Gesellschaft im ausgehenden Altertum, Halle-Saale, 1948,
^ fhşjâ,Beiües2keâis Euröpdba A Kezdetektöl 1440-16, Budapest, 1990, 8. 47-48; 1. Böna, Dos Hunnen-«İ 1.118.
*^timmAppJİrmns. Eptgtulae et Carmina, bkz. Monumenta Germanuıe Historica, ne^r. Leutphenn, VII, MiR, 1887, t. 320; Priskoe, s. 46; Codex Vaticanus'dan naklen bkz. C.A. Macartney, Studtes art the Ear-kâütmptrmn Historiad Saurces, Vl-Vn, s. 180-181; Gy. Panler, A Magar Nerrtzet TörÜnete Szertt Ist-iiif, Budap«t, 1900, 8. 2; F. Altheim, Geschichte Der Hunnen, /, Berlin, 1952, s. 3-9; F. Altheim-H. ^Hmam^DıeHunnen in Osteuropa, Baden-Baden, 1958, s. 30 vd.; K. Czegl6dy, 'Tseudo-Zacharias
on the Nomads", Studia Turcica, 1971, s. 133-148; Ş. Baştav, •'Attila'nın Hayatı ve Ölümü", ^ M mm, Styı 1,1%2, s. 34-35.
24; F Altheim, Attila et Les Huns, Paris, 1952, s. 273; W. M. McGovem, The Early Emptres, ^ *^385,0 Sinor, The Cambridge History of Early Inner Asim, Cambridge, 1990, s. 191.
Akabr, Akatzir veya Agaçeri (orman adamı) şekillerinde görülen bu Türk boyu, daha acm-Doğu Avrupa bölgesme hakim olacak olan Hazar Türklerinin atası yahut Akhazar isimli bir *®*udur. Bkz. Gy. N6meth, A Honfoglalö Magyarsdg Kialakulâsa, Budapest, 1930, s. 132 vd.; O.J. Ma-•c^-Helfen, "Akatır^, CA/, XI, 4,1966, s. 282.
şartsız HunUra teslim olmuşlardır. Hun smırlannın Don Nehri'rün dc kadar genişlemesi de bu durumu göstermektedir’^. Bu sırada Attila İran|^" karşı bir sefer ıçm bu bölgeyi kullanmayı düşünüyordu’". Soğdiana Avrupa Hunlan ile Çin imparatorluğu arasmda bir bağlantı vazifesi görmı^J^ Nitekim Hunlardan Çinlilerce giden birkaç elçilik heyetinin hareket üssü olmuştur’"
Ayrıca Bab Roma ile Rua zamanmda izlenen politikalar Attila zamaıun^j da devam etmiştir 434-435 yıUannda Aetius, Roma'da bulunan Hun elçilerij^^ Valeria ve Pannonia Prima (bugünkü Macaristan Tuna ötesi) bölgelerini bıraJ^tj Bunun yanmda oğlu Carpilio'u da Hun sarayına rehine olarak gönderdi. Buı>uj, en büyük sebebi ise verilen sözlerden dönülmesine mani olmaktı’*. Attila ileiyj ilişkilerine devam eden Aeüus'®’ Galler bölgesinin barbar kabilelerden temizlenmesi için çaba sarfetmeye devam etti. 435 yılmda Ren Nehri'ni geçerek Roma İmparatorluğu topraklarma girmeyi ve Burgımd beyi olmayı başaramayınca tekrar Hunlann yanma döndü. Hunlann yardımım temin ederek, Burgundlan kralları Gendicharius (Gundaher, Gunther)'la beraber son ferdine kadar katletti***. Yardıma gelen Hım ordusunun başmda Attila'mn amcası Oktar bulunuyordu. Nitekim bu müthiş mücadele Germen kavimlerinin kafalarmda silinmeyecek izler bıraktı. Bunun etrafmda birçok destanlar meydana geldi.
Hunlar, Galya bölgesinin ikinci askerî komutanı olan pagan Litorius'un Vi-zigotlarla yaptığı mücadeleye de yardımcı kuvvetler gönderdiler. 437 yılmda Li
B SxÂ3X.. A Hünok Törtinete s. 181; F Altheim, Attila et Les Huns, s. 162-165. joh«xmes De Thurocz, Chrtmıca Hungarorum, Budapest. 1985, s. 38-39. J. De Thıırocz hakkında bkz H Yuaufo^u, "Macarlarda Hun-Macar Akrabalık Geleneği", Türk Kültürü, 387, 1995, s. 402-404 F Hırth, Hunnenfortchungen, KSZ, O, 1901, s. 90 vd.
F Altheim, Attila et La Huns, s. 168.
Actms, yabanolardan oluşmayan linlu disiplinsiz askerlere dâhil Romalı subaylar fpırubuna mensuptu Moesıia da do^du. Babası Gauentıus, şehnn yönetiminin başında idi. Galya'da bir ordu isyanında oldu Annesi ise İtalyan ıdL Aebus ilk önce, Alarik ile yapılan anlaşma gereği Vızıgotlar nez-dınde rehine olarak uç yıl kaldı Daha sonra 408-423 yıllan arasmda da aynı maksatla Hun sarayında bulundu. Aetıus'un istikbaldeki mevkii için tarihi münasebetler bu zamanda başladı. Hunlan her yönüyle iyi tanıdı ve onlarla çok sıkı bir dostluk tesis etti. Honarius'un ölümünden sonra (423) en yüksek rütbe smıfına girdi ve Batı Roma tarihinde ölümüne dek mühim roller üstlendi. Jorda-nes. Romana et Getica, s. 42-A3; T. Mommsen, Gesammelte Schriften, a. 532-533; B. Tvvyman, "Aehus and the Aristocracy", Htstorta, 19, 1970, s. 499
Stdomus, s. “^^7 B. Szâsz, A Hünok T&rt^nete s. 183-184; F AJtheim-H.V. Haussig, Die Hunnen in Osteuropa, s. 40-41; O. J Maenchen-Helfen, Dte Vsfelt Der Hunnen, KÖln, 1978, s. 61-64.
H Hozneyer Attila, Berlin, 1951, s. 66-67; F Altheim, Attüa et La Huns, s. 118-124, A. Gibbon, Roms Imprutorlugu „unv, ÇökUf Trih., İli. UUnbul, 1988.206; I. BOna. ^
G, W«ilz, Der Kjtmpf der Burgumirr umt Hunnen, Forachungen zur Deutachen G«K:hıch», I, 1862, a
^ adı olan yardıma Hun birliklerinin büyük desteği ile Vizigot Kralı l The-^ in kuşatma çemberini yardı ve Narbonne şehrini kurtardı 438 yılında ^ bir dizi başarılı savaşla başkentleri Tolusa/Toulouse'a kadar geri
^uler Fakat 439 yılmda Hunlarm büyük ölçüde geri dönmeleri, Gal-Roma pusunun dağılması sonuaı Vizigotlar bu zor durumdan kurtulmuş oldu
Aetıus, Batı Roma İmparatorluğu içerisinde Hunlarm yardımı olmadan ne elde edebiliyor ne de iktidan elinde tutabiliyordu. Aetius'u devirmek ^ harekete geçen Augusta, eski düşmanlan Vizigotlarla ittifak yapmaya hacdandı Aetıus'a karşı harekete geçebUmek için Afrika şehirlerini başanyla sa-nınmuş birliklerini geri çekti. Bunun sonuaında karşısmda bir kuvvet kalma-Vandallar Afrika'ya hâkim oldular***. 439 yılmda Kartaca düştükden sonra poju ve Batı Roma'nm birleşik ordulan Vandallan artık yenemedi***. Augus-ü'nın birlikleri ise Hunlar karşısmda yok olmaktan kurtulamadılar. Galya'nın temizlenmesi ve elde tutulması gayesini güden Aetius ise İtalya'ya daimi dönüş tarihi olan 441 yılma kadar batıda kazandığı başarılar karşısında Bunlara Tuna bölgesini terk etmek zorunda kaldı. Hunlar neredeyse Roma'nm sınır komşula-n oluyordu. 425 yılmdan beri Hunlarm askerî gücüne bağlı olan Bah Roma po-lıtıkaa sayesinde Hunlar para, yer, ganimet ve tecrübe kazandılar ve sadece sa-vif sanallan değil, politika sanatlanndaki ustalıklarmı da gözler önüne serdiler^.
*jordano, Rmmu et Geticâ, s. 104; D.Sinor, The Cambridge Histoıy of Early Inner Asia, s. 188-189; I. B6-n, Dm Hunjlenreich, s. 53.
*fonitM, Ronrniâ Et Geticâ, s. 101-103; Procopius, Corpus Scriptorum Historiae Byzantmae, H, neşr G
Bonn, MDCCCXXXni, s. 412-413; A. Malet-J.Isaac, Histoire Romme, Paris, 1925, s. 420 vd.
*Koni daha Alahk'in saldınlanndan kendine gelmeden, 439 yılmda çok tehlikeli düşman olan Vndallar tarafından saldınya uğradı. Vandallar Akdeniz üzerinden Afrika'ya girmeye cesaret et-tfa Onlar fUolannı kurduktan on sene sonra. Roma deniz kuvvetlerini dddi tehlikeler bekliyordu. Vandallar ın Sicilya'da karaya yanaştıklan haberi üzerine II. Theodotios, 440 senesinde Sidl-jn'yı bir filo gönderdi. Vandallar çekingen duruyordu. Onlann içeriye taarruzu. Doğu Romalı askerisin 441 yılında yine sefere çağrılması ile bir savaşa meydan vermeden son buldu. 'Iranlılar, Ssuenler, laaurierler ve Hunlar tarafmdan gelen saldırılar. Roma bölgelerini tahrip ediyordu" Msodimus Gömes in 441 yılmda kroniğinde belirttiği gibi. Doğu Roma'nm düşmanlan, Doğu Ro-m orthılanmn hazır olmayışmdan faydalandılar. Iranlılar, Kral II. Jedzdegerd'in emri altmda ve Kıfkaalar dan küçük dağ kavimleri ile tehlikeli oluyorlardı. Aynı zamanda kuzeyde de Hunlar, Sm üzerüıden, Pannonia'nm güneyinde lUyria smırlanna kadar sıkıştınyorlardı. Prosffer Tiro, işıkm Ommkon, Chronico Minora, l, bkz. Monumenta Germania Historica, neşr. Th. Mommsen, fcriin, 1840, ı. 441; C. Courtois, Les Vandales et L'Afrufue, Paris, 1955, s. 155 vd.; O. J. Maenchen-Hdfcn, The Yhrld of the Huns, Berkeley, 1973, s. 108; A. Gibbon, Roma İmparatorluğu nun Gerileyip
TırAı, lU, f. 189-192; B. Croke, "Anatoliıu and Nomus: Envoys to Attila", Byztnlinoılem-«42, Mİ, ».159-160.
Rua'lun ölümünden »onra kardeşi Muncuk'un oğlu Bleda Hun ^ çıktıyla da. Doğu ve Tuna'mn başbuğu olan genç kardeşi Attila devleti,^ ^ işlerim yürütmekte idi. Nitekim Bleda'mn 10 yıllık hükümdarlık zamanı,^ hî kaynaklarda hemen hemen hiçbir iz bırakmadan silinip gitti. Ble^ Rua'mn ordusunda Tisa'da kaldı ve hükümdarlık döneminde de büyük bu timalle onun yeniden yapılanması için uğraştı'*®. Attila'mn ordusu ise 454-^ yıllan arasında bugunkü Bükrcş-Ploieşti arasmdaki bir bölgede bulunuyoj^j^ Buzau Nehri boyunca yanyana bulunan Hunlara ait kalmtılardan, Attila'||jj| ordusunun Buzau bölgesinde olduğu çünkü oradan Doğu İmparatorla,, ğu'ndan Hunlann yanına, Scythia Minör (Dobruca) üzerinden çok kolay u],,, şılabildiği anlaşıldı. Nitekim 441 yılmda bir Doğu Romah elçi Odessus (V^. naVa kadar ki yolu gemiyle gelmiş ve oradan Attila'mn sarayına Tuna üzerin, den vamuştı'*'.
Bleda'mn zevk ve sefaya düşkünlüğünün yamnda'“ Attila eğitimi ve şahsiyetiyle sivrilerek Bleda'nm ölümüne kadar tüm işleri yürütmüş, sonra da mutlak hâkim olmuştu'*®. Bazı tarihçiler 444/45 yılmda Bleda'mn Attila tarafından
KAynakİArda Mundiuchus (Priskos), Mundzuco (Jordanes) şeklinde geçen Attila'nın babasının im Türkçe Muncuk'tur ve "inâ, boncuk, bayrak, sancak” manalarına gelmektedir. Muncuk'un hsyab hakkında bilgi bulunmamaktadır. Sadece Attila ile Bleda'nm babası olduğu bilinmektedir. Devlet idareamde hangi makamda buluıuluğu^ Hun tahtına çıkıp çıkmadığı meçhuldür. Attila ile Bk-da'nm küçıik yaşlarda babanz kalmaları ve oıüaıın Rua'run yanmda yetişmeleri, Muncuk'un genç yaş^ ölmüş olabileceğiıu akla getirmektedir. A. Caferoğlu, Eski Türk Dili Tarihi, İstanbul, 1984, t 75; G. Doerfer, "Zur Spraehe Der Hunnen", s. 32-34; O. Pritsak, The Hunnic Language of the Attık Omi, s. 43S-439.
Attila ile birlikte Hun tahtuu paylaşan Bleda'nm ölüm tarihi olan 445 yılına kadarki siyasi faaliyet-Icn hakkında pek bügi bulunmamaktadır. Zevk ü sefadan hoşlandığmı bildiğimiz şahsiyeti, Atti-U'nm karizmaaı 3ranında silik kalmış olmalıdır. Yalruz bazı modem tarihçiler, I. Balkan Seferi ols-ımk bildiğimiz ve Viminacium, Sirmium gibi Doğu Roma şehirlerinin ele geçirüdiği harekatı gerçekleştiren kişinin Attila değil, Bleda'nm başmda bulunduğu birlikler olduğunu üeri sürmüşlerdir Bunlar iddiadan öteye gitmese de, Bleda, Margus Banşı'ndan soıura Sorosguslar gibi bazı kavimle-rln itaat altına almması gayesiyle gerçekleştiıilen seferlere bizzat iştirak etmiştir. Bleda/Blidas şeklinde geçen laim, bilda- blidi-bü-ga haliyle eski Türkçe'de de görülmekte ve "akıllı, bügili idared" manaauıa gelmektedir Priskos, s. 24, 49, 54; E. A. Thompson, A History af Attila and the Huns, Ox-fottl, 1948, s. 74-75; I. Böna, £>ss Hunnenreich, s. 56-57; O. Pritsak, The Hunnic Language of the Attık Ckm, s. 443 vd.
Iduğünden bahsetmektedirler’**. Oysa Attila gibi büyük bir şahsiyet abi-‘^ı^uı«rek Hun tahtma oturmak isteseydi^ tüm güç elinde olduğu halde ona ^^Utlanmazdı. Ayrıca Hun ülkesini ziyaret eden Priskos'un notlannda bu-^^lyçbir kayıt yoktur. Gerçi başta Jordanes olmak üzere bazıları bu iddiala-^ pnskoe'un eserinin kaybolan kısımlanna dayandınyorlarsa da mevcut JJJ^ntUrda bunun aksini ispat edecek notlar bulunmaktadır. Nitekim Pris-Hun ülkesindeki gezilerinde Bleda'nın dul eşinin sahibi olduğu yerleşim kendisiyle görüşmesinin anlatıldığı notlarda mağdurluğunu belirtecek kıyıl yoktur. Aynca Bleda'nın isminin geçtiği yerlerde onun öldürüldü-dair bir bilgiye rastlanılmamaktadır’*®.
441 yılına gelindiğinde, Hunlarla girişilecek bir savaşa mani olmak gayesiyle itcndisinin dikte ettirdiği şartlarla Doğu Romalılann antlaşma yaptığı Mar-^ gınçindan sonra Attila, yukarıda bahsedilen birçok kavmi itaat altma ala-jıj^gnırlannı Alplerie, Ren ve Vistül Nehri'ne kadar uzatmış oluyordu. Aynca Igfgundlar yok edilmiş ve Pannonia Prima da istilâ edilmişti. Bu durunüar sa-^mnde daha Rua zamanında temelleri atılarak, Hunlar artık bir imparatorluk )ı)ıne dönüşüyordu’^.
* Attüııun kırdeçı Bleda'yı öldürdüğünden bahseden tarihî kaynaklarda, bu olay genelde şu cuıtklerlf belirtümiştir: "Kardeşinin cinayetinden sonra Attila binlerce insanı savaşa zorlamış-Ir'Oordanes) "Hun krah kardeşini öldürdü ve onun halkını kendi hâkimiyeti altına aldı” (Traıper Tiro kroniği). Genelde ortaya atılan görüşler, Priskos'un kayıp eserine istinâden bilgi ı«âı|mı iddia eden Jordanes'in yukarıdaki bilgilerine dayandırılmıştır. Nitekim bu malumât-âiTOİa çıkan modem devir tarihçileri umumiyetle şu görüşleri ileri sürmüşlerdir: Rua'nm ölü-MİBden sonra Bleda tek başına ve güçlü olarak Hun tahtına çıkmıştır. Attila ise, 10 yıllık bir pkM Mticeımde darbeyle kardeşini öldürmüş ve hâkimiyeti ele geçirmiştir. Nitekim daha âedınm tahta geçtiği ilk yıllarda Attila, Bleda'dan sonra tahta geçebilecek Hun prenslerini öl-veya ülkeden kaçmaya mecbur ederek vâris olarak tek kalmıştır. Bunun en güzel öme-İvme Doğu Romalılara kaçan ve Margus Barışı ile iade edilen Hun hanedamndan Mama üe Aöskımm idam edilmeleridir. Buıüar Oktar veya Rua'nm oğullan olabilirler. Daha sonralan li kaybeden bazı kavimleri de etrafma alarak güçlenen Attila, 445 yılına gelindi-I Bleda'yı tuzağa düşürerek kendi eliyle öldürmüş ve ona bağlı olanlan da kendisine itaat f »ednır bırakmıştır. Jordanes, s. 123; Prosper Tiro, s. 480; Marcellinus Comes, Chronicon,
447 yıllarına yaklaşıldı|;ında, Attüa'mn Do^ Roma politikasının tertleftıj^ görülmekleydi. Çunku l Balkan seferinden beri İmparator II 7^ odoaıoa. Balkanlar da Hunlara kar^ı bir müdafaa hattı teşkil etme teşebbüsü,^ de bulunmuş ve Magıster Offıcorum olan Nomus'u görevlendirerek yeni birj, met tanzimine girişmişti. Aynca Dog;u Roma nın ağır malî kriz içerisinde bu lunmaaı, 446'da ortaya çıkan salgın hastalık ve 447'deki büyük deprem Istan bul başta olmak üzere imparatorluğun birçok şehrinde hasarlar meydana getir mıştır Öyle kı deprenun tesiriyle İstanbul surlarında çok sayıda burç da yıkıj mıştı Do^ Roma nın askerî ve malî bakımdan içine düştüğü çok zor şartlan^ yaranda, Attila'mn hareketinin altında yatan esas sebep ise, Bizansı kat'î surette hâkimiyet altına abp Batı Roma'ya yönelmekti. Yani alt yapısı oluşturulan a-han hâkimiyeti ülküsünü gerçekleştirmekti’’^^. Bu arada II. Theodosios zamanında Attila, Romalılardan, daha önce ödenmeyen borçlarm karşılığı olarak zorla vergi topladı Kendisine elçilerin gelmesi, kaçakların iade edilmesi ve vergiler hususunda mektup yazdı. Bu mektubu, isteklerini bildirmek üzere Doğu Roma'ya gönderdiği elçiler ile yolladı. Kendi elçileri geri dönerken de, Romalı elçilerin onlarla birlikte gelmesini istedi. Eğer bunlar yerine getirilmez ise. Doğu Roma'ya savaş açacağını belirtti. İmparator, Attila'nın mektubunu okuyunca, kendilerinde bulunan kaçaklan iade etmeyeceğini, fakat derhal bir elçilik heyeti göndereceğini söyledi. II. Theodosios, Attila'nm asıl isteklerim geri çevirince Attila ordusuyla Tuna'yı geçti ve birkaç küçük kalenin alınmasından sonra çok kalabalık bir şehir olan Ratiaria'ya başanlı bir saldın yaptı. Burası Tuna bölgesinin anahtar yeri idi’”. Ostrogot Kralı Valamir ile Gepidle-rin Kralı Ardank'in kuvvetlerinin de katıldığı Hun ordusu, bu günkü Bulgaristan'a girerek Oescus (Gigen) kasabası yakınmda Utus Irmağı'nı (Vidin Çayı) geçti. Burada, Moesia bölgesi Magister Militium'u olan ve Hunlardan BizanslIlara firar eden Got asıllı Amegiselus komutasındaki Doğu Roma ordusunu ağır
onlar (Romalılar) sadece artistlik düşünürler". Hunlar ile I>ogu Roma arasmda imzalanan bu anlamanın tanhı 442'dır Anlaşmayı Romalılar adma Konsül Nomus imzalamıştır. Btı sırada Asya taraflarında seyahatte bulunan imparator da dönüşte 443 yılı başlarmda onaylayarak şartlannı yerine getirmeye çalışmıştır. A. Vasüiev, BtzMru împarmtorluğu Tarihi, I, Ankara, 1943, s. 121; E A. ThompacMV A Htaiory af AtUlm and the Huns, a. 73 vd.; H. Homeyer, Attila, s. 77-78.; t. Kafesoglu, "XII Asra Kadar İstanbul'un Türlüer..seo kralı sizin icin bu gün bu yazıları yazdı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder