21 Nisan 2015 Salı

seo calismasi fiyatlarindan tarih bilgisi

 seo çalışması fiyatları

seo calışması fiyatlarından tarih bilgisi evet arkadaslar sizin icin en güzel yazılarımızı sizlere sunuyoruz ve sizinde bildiginiz gibi seo çalışması fiyatları diyorki Amegisclus da savaş meydanında hayatmı kaybetti. Bu  dan sonra Attila Hun ordusunun bir kolunu NikopoUs (Niğbolu) civann-*^y^mus (Osem) Kalesi'nin muhasarasma memur etti. Tuna boyundaki almak üzere de doğu istikametine başka kuvvetler sevk etti. Kendisi ise . plun ordusu ile güneye doğru ilerliyerek, Serdica (Sofya), Philippopolis zâptederek Adrianopolis (Edime)'i kuşattı. Kuvvetlerinin bir kısmını muhasarasına bırakarak, Durostorum (Silistre), Marcianopolis (Pres-^fl'i da geçirdikten sonra, İstanbul istikametine yöneldi. Arcadiopolis (Lüle-Kallipolis ((Gelibolu) ve Sestos (Akbaş Limam) şehirlerini de fethetti, lusuıda Attila, geride mukavemet edebilecek yerleri yok etmek gayesiyle an-jıpngeri döndü. Trakya'dan geçerek Teselya'ya girdi ve Thermopylae (Ter-gKjpü Oçıdi) civanna geldi’^‘. Artık Hun tehlikesi başkent İstanbul'u tehdit ^rdu Doğu Roma, Hunlann başarılan karşısında tamamen ümitsizliğe Bu arada Vandallara karşı Sicilya'da bulunan Doğu Roma birlikleri ile tftn sınınndaki gamizonlarm geri dönmesi ve Prens Aspar komutasındaki bu Inıvvetlcrin 447 yılmda Chersones'de Hunlara mağlûp olması Roma için herşe-yınsonu oldu. İmparator II. Theodosios, Attila'dan barışı adeta düenmek mec-Imnvftinde kaldı.
Imparatorluğım Doğu Ordusu komutam Senatör Anatolius vasıtasıyla, Athvra (Büyükçekmece)'da ordugâh kuran Hunlar ve Doğu Romalüar arasmda kış gonişmeleri yapıldı. 447'de imzalanan ve tarihte "Anatolius Barışı" diye lılıncn antlaşmamn maddeleri şöyle idi'^:
1- Kaçaklar derhal Hunlara iade edilecek.
2* Geçmiş vergiler karşılığmda 6000 libre altm Hunlara ödenecek.
3-Hunlara ödenen senelik vergi 2100 altma çıkarılacak.
4-Parasını ödemeden Romalılann ülkesine kaçmış olan her Romalı esir ba-şm 12 altm ceza ödenecek ve bu ödenmediği takdirde esir sahibine iade edilecek.
5-Romalılar, Hun ülkesinden kendi tarafma kaçardan bir daha kabul etme-yecek'"
OKmogrophm, bkz.Corpus Scriptorum Historiae Byzantinae, II, neşr. 1, Clasten-l. Bekker, lliB, 1139,1.102 vd.; B. Szâaz, A Hünok Törtinete..., s. 216-217; D. Obolo:\sky, The Byzantine Com-Londra,
Dofu RomabUır, kendilerine kabul ettirilen bu ağır şartlan zihinlerin, mış bulunan Hun korkusundan dolayı kabul etmek zorunda kalmışlardı, ku imparatorluğun hâzineleri saçma gösterilere, boş, faydasız şan şöhret nna ve ölçüsüz zevklere hasredılmişh. Bu sebeple İktisadî olarak büyük bir laketin içerisinde bulunuyorlar ve Hunlara ödenmesi gereken paralan teny^^ için tedbirler düşünüyorlardı. Bu sebeple halktan haksız yere zorla vergi toplaj,. dı. Toprak vergisinden muaf tutulanlardan bile hâkimlerin karan ile toprak ver-gısi alındı. Herkes üzerine düşen altını getiriyor ve vergiler imparator tarafın, dan vazıfelendirüenlerce zorla toplanıyordu. Öyle ki, atadan kalma zenginlikle rin sahibi olanlar, eşlerinin süs eşyalarını ve kendi değerli şeylerini satıp ödenmesi me?cburî paralan temine çalışıyorlardı. Bu savaş, Romalılann o derece biı-yuk felaketlere düşmesine sebep oldu ki, açlıktan ve intihar ederek birçok insan carımdan oldu. Hazine tamamen boşaltılarak Hunlara ödenecek para temin edildi. Bu sırada İstanbul'a bu iş için gelmiş olan Hun elçisi Scotta vasıtasıyla da Hunlara gönderildi. Aynı zamanda para ile birlikte kaçaklar da iade edildi^^.
Romahlarla banş görüşmesi yapıldıktan sonra Attila, sulan Tuna'ya dökülen Osima Nehri'nin ağzmda kurulmuş küçük şehir Asemus'ta yaşayan Ase-muslarm elinde bulunan Hun esirlerinin serbest bırakılmasını ve onlar tarafm-dan Hun ülkesinden kaçan ve Bizans'a teslim edilen Romalılar için fidye ödenmesini istedi. Yoksa banş antlaşmasmı onaylamayacağım belirtti. Asemus, bereketli, niyria'dan çok uzakta olamyan, Trakya'mn bir bölümüne komşu bir kasaba idi. Bu bölgenin ahalisi Hunlar tarafmdan kuşatıldı. Bunun sebebi ise, Asemus halkının İstanbul'dan Hunlara gönderilen vergiyi ve kaçaklan Hun ülkesine götüren heyete saldırmalan idi. Bu saldın esnasmda birkaç Hun öldüğü gibi, gerek Hun gerekse Romah firariler de serbest bırakıldı. Aynca heyette yer alan bazı kişiler de esir ahndı. Bu sebepten dolayı Attila, Asemuslara varmış olan Romalılar geri verilmez veya onlar için ceza olarak kararlaştırılan para ödenmez ve esir edilen Hunlar serbest bırakılmazsa kendisinin esas ordusuyla hareket edeceğini söyledi. Attila'nm bu isteklerine elçi Anatolius ve Trakya Garnizonu Komutam Theodulus, Asemuslara mektup yazarak kendi yanlarma kaçmış olan Romalı esirleri geri vermeleriıü, yoksa herbir esir için 12 altm ödemelerini ve Hun kaçaklan serbest bırakmalarım taleb etti
Attila devrinde Bizans'a karşı gerçekleştirilen iki Balkan seferi neticesinde. Tuna boyundaki Doğu Roma savunma mekanizması çöktü. Artık, Hunlara ma
jyçbir engel kalmamış oldu. Zaten Bizans İmparatoru, Attila'mn istek-^^^etendinin emirleri olarak görüyor ve yerine getiriyordu’*’. Böylece Bi-bağlanmış ve Hunlann istekleri doğrultusunda hareket et-Bu da Türk devlet geleneğine göre bir devletin kesin olarak altına alınması için yeterli idi’“. Yine bunun sonucunda Bizans'dan mnlarla Hun hâzinesi dolmuş ve Balkanlar'daki sınırlan da oldukça ge-
 ttila Roma'yı hâkimiyet altma ahp, Bab Ronrıa poliükasmda yavaş |iUikler yapıp, cihan politikasına adım adım yaklaşırken ülkesinde ^ jevlet yapısı meydana getirmişti. Devletin en tepesinden en altına ka-yjdemede tam itaati sağlamış, gerek Hunlar gerekse tâbi kavimlerden ll^oUnlan devlet hizmetine almıştı’®^.
Yjjjjck Hun bürokrasisinin tepesinde tam olarak bilinmeyen bir soydan ge-jjj kardeş bulunmaktaydı. Bunlar Onegesius (Onegesios) ile Scotta(s) idi. bakılırsa Pontus çevresinden Helenleşmiş barbarlardan geliyor olabi-Bunun en çarpıa delili Onegesius'un yaptığı antik hamamdı. Yunanca, jjıjıoe ve Hunca'yı çok iyi biliyorlardı. Onegesius, Attila'dan sonra en büyük pjijma sahipti. Bir ölçüde büyük vezir idi. Belki de İlek ile birlikte Hun İmpa-^u^'nun batı kanadmdan mesuldü. Maiyetinde esirlikten kurtulmuş olan ve Lâtin asıUı kişiler bulunmaktaydı. Sulh zamanlarmda Hun ordusu (laB komutası altmda bulunurdu. Tahta sarayımn yakınlarında Sirmiumlu bir ııttya hamam inşa ettirdiği, Attila'nm büyük oğlu İlek ile Akatir Hunlanna Priskos tarafmdan kaydedilmişti’*®. Onun en muteber adamlarm-iibınsklı. Komutan ve diplomat olarak büyük kabiliyetleri vardı. Romalılar-aol» problemleri çözmede önemli roller oynamıştı’"*. Kardeşi Seotta ise
ta'mn çok ymkın dcMtu ohnjida ün kjLzanmıştı. Gerçekten de Attila onu 442-43 yılkımda Do^ Roma'ya kaçmış okn kaçaklann iadesini temin aradaki mcselekn çözmek için İstanbul'a gondemüşti. Bu belki de Tuna'da ^ zar ıdi**^ Yme Tuna'daki yönehm biriminde Attila'nın önemli adamlarından rm de Benchua kİL Geldiği yer bdınıneınektedir. Bunların yarımda AtüJa'ı^ amcası Aybare ve Attila üe ittifak yapmış Doğu Germen menşeli Laudarik (I^ udancus) buhınmakta ıdı***
Bu çok güvenilir insanlar hem savaş hem de banş zamanlarında Attiij'yı yardıma olmuşlardır Bunların yanmda Edekon ve Ardarik'de dikkat çekmektedir, Edekon Skır asıllı ve Attila'nm saray muhafızlarmın kumandanı idi. Ayn. ca Attila tarafından elçilik vazifesiyle İstanbul'a gönderilmişti. Burada Attila'ya suikast işme karışmış, daha sonra Attila'ya herşeyi itiraf etmişti'*’. Ardarik iae, Hun hâkimiyetini kabul etmiş olan Gepidlerin krah idi. Savaş anmda askerJeny-k birlikte savaşa katılırdı. Attila'ya sadakati nedeniyle, onun değer verdiği adamları arasmda idi. Hatta Attila'mn yaptığı görüşmelere bile katılırdı'” Got tarihçisi Jordanes, tarihinde onun hakkmda şunları söylemektedir: "Ardarik, Attila'ya sadakati sebebiyle, onun görüşmelerine katılan en ünlü kraldı. Keskin bir zekası olan Attila, gerçekte bütün krallar arasmda en çok ona güvenirdi. Ar-darik'i sadakati ve nasihatleri meşhur yaptı"”'. Ostrogot Kralı Valamer de Atti-la'nın en sadık ve güvenilir adamları arasmda idi. Valamer, 40 yıl boyunca hiçbir kralları olmayan Ostrogotlarm başına atanmıştır. Onun vazifesi halkını Attila'nm savaşlarına sürüklemekti'”. Bunlarm yamnda Hun sarayında Attila'mn kâtipliğini yapan Rustidus'la, tercümanlık görevi bulunan Pannonialı Constan-tiolus da mevcut idi'”
Attila'mn yamnda bulunan ve mühim bir mevkii olan kişilerden birisi de Oreates idi. Savalı Orestes ile Attila'mn sarayında henüz hiçbir rol almamış erkek kardeşi Paulus, taşralı çiftlik sahipleri kökenindendi. Aile, baba Tatulus'un ismine bakılırsa Noricum'dan geliyordu. Orestes'in karısı da evvelce Noricum'a ait olan Poetovio'dan, daha az asü olmayan bir ailedendi. Kayınp»ederi
Priskos'a göre tecrübeli bir diplomattı. Tatulus'un çiftli^ Sava ve Nori-^^unnda bir yerde idi. Sahiplerini 445 veya 446 yılında Attila hâkimiyeti al-^ıldı bundan sonra yerlerinden sürülmedi ve tecrit edilmedi. Yunanca ko-^Orcstes'in Attila'ya isteyerek mi yoksa emirle mi bağlandığı bilinmemek-Orestes'c ilk defa 449^da İstanbul'da Skir Edekon ile birlikte elçi olarak ^nurken tesadüf edildi. Orestes belki de Attila'nm sekreteri idi. Elçiliği sıra-^ Attüa'ya karşı düzenlenmek istenen suikast planmdan Attila'yı haberdar bu suikast tezgâhını bozdu. Hun protokolünde de bir kariyeri vardı. Ni-^ Pnskûs'un da dâhil olduğu Bizans elçilik heyeti, Attila ile görüşmeden ^Scotta ve Orestes ile görüştü'’*.
Attilı'nm ölümünden sonra Orestes kendi malının mülkünün başına geri jundu Kendini daha sonraki yıllarda gözden uzak tuttu. Birara Batı Roma'da mm olarak itham edildi. Batı Roma İmparatoru Julius Nopos'un imparatorlu-j^un ilk yıUannda Batı Roma ordusunun en üst komutanı oldu. Daha sonra lapıntor Julius Nepos'u tahttan indirerek kendi oğlu Romulus'u son Batı Ro-mimparatoru olarak tahta çıkardı. Attila yanmda geçen mazisinden dolayı Ro-iisaravında Orestes'e hiç kimse karşı çıkamadı. Sadece, yine Attila'nın adam-lınndan olan Skir Edekon'un büyük oğlu Odovakar onun otoritesini kabul et-fNdı Askerlere para, toprak, kendisine bizzat hâkimiyet talebinde bulunarak hımkete geçti ve Orestes'i mağlûp ederek tarih sahnesinden sildi'’®.
Attila'nın hükümet merkezinin (başkenti) neresi olduğu meselesi oldukça iittUflıdır. Birçok tarihçi Attila'nm sarayının, Rua zamamnda orduların bulun-ijuîısa çevresindeki aym yer de olduğunu, bazdan ise yerin tesbitinin müm-km olmadığını düşünüyorlar'’^. Bu düşüncelerin temelinde Priskos'un da dâhil Doğu Roma elçilik heyetinin izlediği yola bakarak, Attila'yı bugünkü lûounya düzlüklerinde aramalan yatmaktadır. Attila, 445 yümdan önce Tuna i güneydoğu Karpatlar arasmdaki bölgede oturmuştur. Priskos, notlarında, \mos (NişJ'u terk ettikten sonra, Istros Irmağı'na doğru yolumuza devam et-â Ruralarda çok karışık ve dolambaçh yollardan geçtik. Batıya doğru hareket sanırken, güneş birdenbire karşımızdan doğdu. Yollan tanımadığmuz İÇ» güneşin yanlış taraftan doğduğunu zannedenler bağırmaya başlamıştı. Zor şian bataklık bir yere geldik. Burada barbar kayıkçılar bizi kayıklara bindirip urp tarafa geçirdiler ki, bu kayıklar ağacm gövdesi
Bu nehn aştık../' diye bahsetmektedir’’^ Yol bir dönüş yaptığı için böyle nuyorUrdı Nış'ten Bükreş'e gitmek gerçekten çok zahmetli idi. Attila'run ^ sundan bahsederken Priskos, Romanya diizlükleri ile alakası olmayan hi\^ vermektedir Tuna'nm geçilmesinden sonra elçiler kuzeye doğru ülkenin ne çekilıyorUur, yolda Bleda'nm dul karısının köyünün yanmda atlarından yoriar^ ölen Bleda'nm eşi malına-mulküne sahip olmaya devam ediyor ve gol yıaındakı kampları gece fırtınada parçalanmış, güç durumda kalmış Doğu ^ malılara yardım ediyordı. Priskos'un bahsettiği göl tarzmdaki bataklık bugu,^ kü Macanatan'daki Banafdır Hatta burası 1514 yılmda Lazarus'un yaptığı canstan haritası üzerinde de bulunmaktaydı”*.
Çok daha sonralan elçiler, tamamen ağaçsız bir düzlüğün ortasmdaki ordu-nun bulunduğu yere varmışlardı. Priskos'un belirttiği bu yerleşme yeri Hunla-nn eski bir merkezi idi ve buraya Aetius'un oğlu Carpilio Pannonia üzerinden ulaşrruş, Attila da batı seferlerinden sonra Tuna'yı geçerek buraya dönmüştür Merkezm kesin yönü Priskos'un anlattıklanna göre belirlenemez. Elçilerin arkalarında bıraktıklan yollarda geçen günlerin sayılmasından da Tuna'dan olan uzaklık kesin olarak tahmin edilemiyor. Durum, Priskos'da kayıth nehir adlan-nın yardımıyla da açıklanamaz. Bunlar Tuna'dan sonra sırayla şunlardır: Dre-kon, Tigas ve Tiphesas’”. Bu nehir isimlerinden hiçbiri diğer kaynaklarca belirtilmiyor Priskos'dan bir asır sonra Jordcines bir tanesini "Drinka" olarak kaydediyor. Buna karşm ikisini Tisia ve Tibisia olarak belirtiyor^®®. Doğu Romalı elçiler Attila'nm sarayına, Tuna'dan 7 gün süren, bir sürü dolambaçh yolların ardından gelen, başka bir yolun sonunda olan, adma göre tarif edilemeyen birçok nehri geçtikden sonra vardılar. Bu arada bilinen, çok eski zamanlardan beri Crissos (Crisia) diye tanınan Köröş Nehri'ni geçmemiş oldukları ve o zamanlar bugünkü Arad şehrinin altmdan kollara ayrılan, birçok ismi olan Maris (Maros) Nehri'ne geldikleri halde isminin dikkati çekmemiş olmasıdır. Bugün, tarihî kaynaklardan ve arkeolojik malzemelerden Attila'nm başkentinin neresi olduğu anlaşılmamaktadır. Yalnız, umumiyetle tarihçiler burasımn Macaristan'da ve Tisa ile Körös nehirleri arasmda bir yerde olduğu görüşündedirler.
^bilecek tek ana kaynak olan Priskos'daki bilgilerin kifayetsiz olması me-^dahâ da güçleştirmektediı^V Hun başkentinin yeri tesbit edilememesine Pnskos birçok zahmetten sonra ulaştıkları merkezdeki Attila'nın sarayı fu bilgiyi veriyor: "Birkaç ırmak geçtikten sonra köye geldik. Soylen-göre, burada Attila'mn bütün saraylan arasında en muhteşemi bulunu* ^ Saray çok süslü, güzel, direklerle inşa edilmiş ahşap binalar şeklinde idi pgit tahtı çit ile çevrilnrüşti ki, bu müdafaa için değil, süs olmak üzere yapıl* ^ Kral iarayının yanında Onegesius'un sarayı bulunuyordu. Attila'nın sara-lonra en muhteşemi onunki idi. Bu da tahta çit ile çevrilmiş ise de, Atti-sarayı gibi kulelerle süslenmemişti...."”^. Attila'mn başkent dışında başka ^(flırde de büyük evleri ve saraylan vardı. Bunlar hakkmda çok az şey bilin-satodır Bunlardan biri Erdel'de ve Maros Nehri'nin vadisinde idi“.
Udüm temelini attığı Hun dış jx>litikası gereği Batı Roma İmparatorluğu lıhifiangıçta iyi ilişkiler içerisinde bulunan Attila, Doğu Roma'nın hâkimiyet jHm alınmasmdan sonra politikasmda belirgin bir değişikliğe gitti. Artık Batı IflBiı da boyunduruk altına alınacak ve sıra Sasanilere gelecekti. Çünkü efsane-^pre de bu sırada Harb Tannsı Ares'in kılıanm Attila'nm eline geçmiş olma-ıbunı işaret sayüıyordu. Bu konuda Jordanes şu bilgileri vermekteydi: "Attila, ihıb böyle olduğu için büyük işler yapacağına inanan insandı. Onun kendisi-upvemni kılıa sağlıyordu. Bu kıbç, İskit krallannm nezdinde daima kutsal ıddedümışhr. Bir çoban inek yavrusunun topalladığmı görünce, bu yaranın se-Mtott de bulamayınca endişeyle kan izlerini takip ediyor. Nihayet kıhca geli-w Havvan otlarken bu kılıcın üstüne basmış. Çoban işte bu kıha kazıyıp çıka-mk hemen Attila'ya getiriyor. O, bu hediyeden dolayı teşekkür ederek, kendi-«10 butun dünyanın imparatoru tayin edildiğini düşünüyor ve Ares'in kılıa İMivaşlarda başanlı olmanm kendisine bahşedildiğine inanıyor"^* bu anlayış-ıHadışpolitikasınm ağırlık noktası Batı Roma'ya kaymış oluyordu.
Hunkm ça*la|i w ondüi tonnkı kayıukiın göre, kısa suren n mmiz gomn« Attık'n» hükümranlığı, 'Avrupa'yı yetim bırakan* vişlar tvda ıdt”* Binkroe maam sava^ zorlamışü. Fakat buna kar^m oUn, AttıİA hukumranhğnn lik ıkı yüı boyunca en azından Bah ve Doğu ma'ya kanpı hiçbir lavaşı kendisi başlatmamıştı* Buna rağmen Baü Roma, db'nm banşarveıiığme karşı Kıç de iyi şeyler düşünmüyordu. Bleda'nın ^ mundcn sonra, Hun meselesiyle uğraşan Carpılıo ve Senatör Cassiodorus eig olarak Atüla'ya gonderikü Attıla, elçiler ile yaptığı görüşmeler sonucunda an. diki barifn süreceğine dair soz verdi. Bazı kaynakların söylediği gibi banş, Cit. SKidorus'un cesur ve parlak konuşması sayesinde değil, Batı Roma'mn vertliğ] tavizler neticesinde gerçekleşti. Bunun neticesinde Sava kıyısındaki Pannonıa topraklan Hunlara bırakıldı. Diğer Pannonıa bölgeleri ise zaten daha oncelen Hunlann eline geçmişti* Aynı zamanda Attila'ya Magister Militium unvanı tevcih edildi. Yem unvan, rütbeye uygun olarak yıllık düzenli bir gelir anlamı na geliyordu. Gerçekte ise, Batı Roıruı'dan alman bir haraçtı* Bu esnada Bah Roma askerî savunma hattı, Norikum Mediterraneum, Valeria Media, Poetovio (Ptu)/Pettau) ve Drava'dan geri çekildi. Hunlar ile görüşmeler dfevam ederken Bntlerden (Bntanya ahalisi) 446 yılmda yardım istendiğine dair Aetius'a uzun bir mektup geldi. Fakat Attila'nm gücü karşısmda bir Hun saldırısından korkan Roma yönetimi yardım isteğini karşüıksız bıraktı. Bu arada beklenmedik bir durum karşısmda Attila'nm Doğu Roma'ya yönelmesi Batı Romalıları belirli bir süre rahatlattı*
27 Ocak 447 yılmda erken saatlerde İstanbul şiddetli bir depremle sarsıldı. Theodosios duvarlannm uzun bir bölümü yıkıldı. 57 kule de parçalandı. Bunlar arasında tahıl deposu olarak kullamlanlar da vardı. Büyük bir zarara uğrayan başkent İstanbul açlık ve salgm hastalık tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Depre-mm etkilediği diğer Doğu Roma şehirlerinin de haşan büyüktü. Bu şiddetli deprem sırasmda Attila'nm seferi başladı. O ele geçen bu fırsatı değerlendirmek istedi. Verginin ödenmemesini ve kaçaklann iade edilmemesini bahane ederek
ordusuyla istilâ etmeye ba^UcİL Atüla'nın müttefikleri ıramda rt ^ de mevcuttu. Çok hızlı hareket eden Hun ordusunun karşasma, UtiM L4*^^^nndâkı Moesia'da Doğu Roma kuvvetleri çıktı. Roma oıthı komuta^ da öldüğü kardı savaştan sonra Attila onları gen çekilmeye fifpiinı unha etme gücüne sahipken Doğu Romalılan ırok edemedi Ro-tahminen Tuna ve deniz tarafından korunan Scythia Minör (Dohru-çekildi. Savaş suresince Attila'nm ordusunu yandan ve arkadan tah-^ yüzden İstanbuTa ulaşmak için Serdica (Sofya) üzerinden do» ^ gu «rada Doğu Roma ahalisi yoğun bir çalışmayla başkentin duvarlarını ^mşaettı
İPUfibul surlan önünden geri dönen Attila'mn ordusu, Termopire kadar tahrip olmuş birçok şehri yakıp yıktı (tek tek kaynaklar 70 kadar fok edildiğini bildiriyor). Eskiden Doğu Roma kaynaklan Hunlann ma-yıkmadıklannı, rahip ve rahibeleri öldürmediklerini, kutsal kişilere ait kiliseleri tahrip etmediklerini yazarken, bu savaş dolayısıyla Bal-^ fliinastırlanna, Drizipera'daki ünlü Alexandros Manastın'na ve ganimet jggjıyle mezarlara zarar verdiklerini belirttiler. Belki de buna sebep, ülkenin ^bulunduğu durumdan yararlanarak Germen ve İranlı yağmacılann haremdi”’
gu »rada Attila gücünün zirvesinde bulunan orduyu geri çekti. 448 yümda Pitndus Anatolius araalığıyla banş imzalandı. Attila antlaşma şartlarının yeri-Kgetihlmesi için, seçkin adamlarını birbiri ardmca İstanbul'a gönderdi. Bu ara»
A löf verilen para kendisine teslim edilmezse savaşla tehdit etti. Aynca, Tu-«mn güney kıyısında, aşağı yukarı 500 km genişliğindeki Tuna kıyısmda Pan-MM'dan Novae (Swiştow)'ye kadar 5 günlük yolculukla aşılabilecek olan sa-mm boşaltılmasmı ve pazar yerinin kurulmasmı istedi. Pazar yerinin kurul» MI ıçm düşünülen yer Naissus (Niş) şehri idi. Çünkü Hunlann gelecekte bir p*r venne ihtiyaçlan vardı. Hayvanlannı, hayvanMİ ürünlerini, kölelerini an-câbffpızar yerinde tahıl, tekstil ve lüks ihtiyaç maddeleri üe değiştirebilirler-I* Attila karşısmda çaresiz kalan Doğu Roma için tek kurtuluş yolu, Atti-41» ortadan kaldırılması idi. Bu sebeple bir suikast tasarlandı. Bu sıralarda, ^Romtlılann Hunlann ele geçirdiği bazı bölgelerden uzak durmalarını, ka-iade edilmesini ve bunlann askerî kuvvet olarak kullanılmaması istek-^fcdolu Attila'mn mektubunu getiren Hun elçileri Edekon ile Orestes İstan-
|t *• 330-331; H. Homeyer, AttÜM, s. 80.vd.; I. Böna, Dos Hunnatmeh, t. 83-87. fe ^ AttikEtLei Huru, s. 169. seo çalışması fiyatları sizin icin sundu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder