15 Mayıs 2015 Cuma

seo kralı ile psikoloji bilgileri1

 seo kralı


seo kralı ile psikoloji bilgileri1 bugün yine sizi seo kralı  yanlız bırakmadı ve aklınızda olan bir kac bilgileri sizlere sundu seo kralı diyorki soyut ortamlarda muhtemel şeyleri koordine edemez. Somut- işlem donemi»-de kı çocuk, ağırlık ve bir kavanoz suyun genişliği gibi çeşitli fizik ölçumick kotırdıne edebilir ve böylece sıvıların niceliğinin korunmasını gösterebilir. Benzer bir şekilde, çcx;uk kürle, sayı, hacım, uzaklık ve genişlik gibi pek çok somut, fiziksel gerçeklik üzerinde zihinsel işlemler yapabilir. Şekil 13.3, bu son gelişim aşamasını anlatmak için kullanılan yararlı bir örneği gösteriyor. Çeşitli ağırlıkların ıkı kefenin çeşitli yerlerine konulabildığı bir terazi duşunun. Amaç teraziyi dengelemektir. Bunun üstesinden gelebilmek için teraıı-nın her iki taraftndakı ağırlıkları değiştirmek veya ağırlıkları denge merkezinden uzağa ya da merkeze yakın bir pozisyona getirmek gerekmektedir.Som ut-işlemler çocuğu bu terazi problemini iadece bir boyutta çalışarak çözebilir. Örneğin, çocuk bir tarafta fazla ağırlık varsa ağırlıkları kaldırmayı ya da diğer tarafa ağırlık eklemeyi kolayca öğrenecektir. Benzer bir şekilde çocuk ağırlıkların merkezden farklı uzaklıklara konmasının etkisini anlayabilir. Buna karşılık, somut-ışlemler çocuğu bu iki işlemin bırbırlerıyle nasıl ilişkili olduğunu anlamaz. Örneğin, bir tarafa eklenen ağırlığın, diğer taraftaki ağırlıkları denge noktasından uzağa taşıyarak telafi edilebileceğini bilmez. Kısaca çocuk bu ıkı sistemi daha üst düzeydeki “tek bir sistem” içinde koordine edemez.
Soyut-ışlemler döneminin amacı, tam olarak bu koordinasyondur -yanı, dalla önce izole halde bulunan somut-ışlem sistemlerinin koordinasyonudur.
Düşünceyi daha üst düzeyde bir sistem içinde koordine etme yeteneğinin doğrudan sonucu, gerçek dünyadan varsayımsal dünyaya geçme ve gerçeklik tarafından hemen harekete geçirilmeyen düşünce sistemlerinin uyandırılma-sıdır. Tipik bir ergen düşüncesi olan “Güneş artık varolmazsa ne olur?” ve “Çekim gücü yok olursa ne olur.^” gibi sorular somut gerçekliğe yem, varsayımsal bir boyut kazandırma yeteneğinden kaynaklanır. Bu varsayımsal düşünmeye eğilim, oldukça soyut düşünmeye sevk eder ve soyut işlemlerdeki ergen ahlâk, inanç, aşk, varolma gibi genel konular üzerinde düşünebilir.
Pıaget’e göre soyut-ışlemler düşüncesi, zihinsel büyümenin en sonuna işaret eder. Çocuk, bebekliğindeki basit reflekslerden ergen ve yetişkinliklerin daha sofistike düşünme şekline doğru uzunca bir yol kat etmiştir. Pıaget’nın teorisinin en ilgi çekici yanı, bu gelişimin bütünleşmiş kuramsal ilkeler setine uygun olarak doğal ve mantıklı bir şekilde ilerlediğini varsaymasıdır.
Piaget'nin Bakış Açısına Getirilen Eleştiriler. Pıagct’nin fikirleri günümüze kadar ve özellikle son zamanlarda birçok eleştiri almıştır. Bu eleştirilerden bazıları, Pıaget’nın yöntemindeki kuçuk detaylara (xJaklanırken, bazıları m teorisinin özüne yöneliktir.
464 Bılışırl Psikoloji
jcan Mandler ve arkadaşlarının (1998» 2(XX)) sunmuş olduğu kanıtlar agct vc ona inananların yem doğmuş bebeklerin düşünme yeteneği konusoı, dakı görüşleri hakkında bazı kuşkuların oluşmasına yol açmıştır. Kısaca lerMrk, Pıaget’nın bakış açısına göre yeni doğmuş bebekler “düşünmenin” , madiği (özellikle duyusal-motor evrede) bir dönemden geçerler. (Duşunmt nın olmaması demek bebeklerin basit nesneleri tanıma, emekleme, nesneleri kullanma gibi basit şeyleri yapmayı öğrenebilmesi ama fikir ve kavram t iremiyor olmasıdır). Duyusabmotor evredeki bebekler çoğunlukla etrafta ha rcket etme ve nesneleri kullanmaya yönelik bir çeşit bilişsel beceriyi içeren işlemsel bilgiye bağlıdırlar (bkz. Bölüm 9). Mandler kavramsal bilginin gelı şıminın Pıaget’nın ilen sürdüğünden çok daha kapsamlı olduğunu ilen sürer Erken yaşlarda algısal kavramsallığın olduğuna dair kanıtlar vardır. Bir deney de (Spelke, 1979) dört aylık bebeklere karmaşık olayları anlatan birbirinden farklı ses kayıtları eşliğinde iki film seyrettirilmiş ve bebekler seslerle uyumlu olan filmi seyretmeyi tercih etmişlerdir (bkz. Mandler & Bauer, 1998; vc Meltzoff & Borton, 1979).
Sadece 1 aylık bebeklerin bile yalnızca ağızları ile hissettikleri nesneleri tanıyabildikleri anlaşılıyor (bkz. Meltzoff & Borton, 1979). Bir çalışmada 1 aylık bebeklere dışı pürüzlü veya pürüzsüz olan bir emzik verilmiş (bkz. Şekil 13.4) ve bebekler göremedikleri bu emziklere alıştıktan sonra emzikler çıka' rılmıştır. Daha sonra bu emzikler gösterildiğinde bebeklerin daha önce ağız-lannda hissettikleri emziğe daha uzun süre baktıkları görülmüştür. Bu deney bebeklerin birbınyle benzerlikler içeren iki bilginin işlenmesini gerçekleştir' dıği görüşüne destek olarak gösterilmektedir.
Mandler, çocuk psikologlarının kavramsal yeteneklere kânıt olarak ilen sürdükleri verilerden bazılarının motor davranışa dayandığını ve kavramsal olarak gözüken yetersizliklerin motor yetersizlik olabileceğini öne sürmüştür (bu bölümünde yer alan bebeklerde tümevarım yoluyla çıkarımın tartışıldığı kısma bakınız). Bu ve diğer eleştirenler, bebeklerin karmaşık mantıksal işlem' len Pıaget’nin düşündüğünden çok daha erken yaşlarda gerçekleştirdiklerim
Meltzoff ve Borton’un ] iki tip emzik kullan ilmiktir, göremedikleri bu emziklere aliftıktan sonra, emzikler çıkarılmış ve daha sonra emziklerin her ikisi de gösterilmiştir Bebekler daha önce adsızlarında hissettikleri emziğe daha uzun sure bakmışlardır
Mandler'ın rapor et tığı gibi McItzoH ve Bı>r ton’dan (1979) alınmıştır.
iddia etmişlerdir. Aynı zamanda bu kişiler, çocuğun korunum gibi belli bir yeterliliği gösterip göstermeyeceğinin saptanmasında diğer süreçlerin kritik olabileceğini ilen sürmektedirler. Buna karşılık, Piaget’nın düşüncelerini savunanlar, bahsi geçen çalışmaların sadece bilişsel ilerlemeyi belirleyen temel işlemlerin tahmin edilenden daha önce oluştuğunu söyleyebileceğini iddia etmektedirler. Ana operasyonel şemalar ve ilerleyici entegrasyonun ve koordinasyonun temel sırası çocuğun bilişsel gelişimi için muhtemel bir açıklama olarak düşünülür. Hatta bu temel prensip bile tartışılmaktadır.
Toplumdaki Zihin; Vygotsky
Lev Vygotsky, 1896 yılında, Belarus’dakı Minsk ve Rusya’daki Smolensk şehirleri arasındaki Orsha kasabasında doğdu. Bu parlak, enerji dolu meraklı genç, jimnastık’te kazandığı altın madalyalarla burs kazandı. Çevre illerden çok az sayıda Yahudi’nin alındığı “Lomonosov Ünıversıtesi”ne (Moscow State Üniversitesi) kabul edilebileceğini sadece rüyalarında görebilirdi (Moskova ve St. Petersburg Üniversiteleri için belirlenen yahudi öğrenci kontenjanı %3’tu). Aynı zamanda göze çarpan bir yeteneği ve notlarının çok iyi olmasına rağmen o günlerde yahudi öğrencilerin kura ile seçilmesini öngören yeni bir kanun de-
Lev Vygotsky (1896-1934). Çocuklarda dil geliştim hakkında çok önemli gözlemler yapmış ve teoriler sunmuştur.
466 Bılıjscl Psikoloji
nenıyordu (Levıtın’in çalışmasında Dobkın c ait bolum, 1982). Kader d rencı olan Vysgotsky’e güldü. Kurada şansın da yardımıyla kazandı (kuı^ çılebılecegını tahmin etmediğinden arkadaşıyla giriştiği iddiada “en ıyılt,jT nı” kaybetti) ve Rus psikoloji tarihindeki eşsiz bilim kariyerine başladı.
Çalışma arkadaşları ve ilk öğrencileri düşünecek olursak, bu kişiler ^ Sovyetler Bırlığfııde en çok tanınan kişiler olmuştur. Örneğin, AIexaı^ Luria (Batı psikologları tarafından Sovyet Rusyası’nda en çok bahsedilen kolog, bkz. Solso, 1985), Alexei Leontiev (Rus psikologlar tarafından en referans verilen Rus psikolog), Zaporozhets, Zineheneho, Elkonin, Galperu ve Bozhovich.
Vygotsky’in yaratıcılığı yalnızca psikoloji ile sınırlı kalmamıştır. Felsefe,sa nat, edebiyat, hukuk ve tıp üzerine de çalışmıştır. Marx ve Hegel ile ilgili lışmalan klâsikler arasındadır ve Spinoza ile ilgili kitabının hâlâ yeni baskıla rı çıkmaktadır (bkz. Kozulın, 1984). Bunun yanı sıra sanat eleştirmenliği yap mış (ilk tezi ve ilk kitabının adı: The Psychology of Art), edebiyatla ilgili çalı^ maları olmuş (Verask dergisini kurmuş ve şair Mandelstam’a eserlerinde kat kıda bulunmuştur), kanun ve tıp alanında çalışmıştır (ilk derecesini hukuktaı almıştır ve tıptan derece almak için çalışıyordu). Bu başarılarının yanı sıraklı nik ve gelişim psikolojisinde de önemli izler bırakmıştır. 1934 yılında 37 ya şında öldü; erken sayılabilecek yaştaki ölüm nedeni tüberkülozdu. Günümü: de Ruslar ondan Psikolojinin Mozart’ı olarak bahsederler. Vygotsky’nin orıjı nal çalışmaları dikkatli bir incelemeyi hak etmektedir. Bu bölümd Vygotsky’nın gelişim psikolojisiyle ilgili önemli fikirleri üzerinde duracağız.
Vygotsky ve Piaget
Vygotsky ve Piaget aynı dönemde yaşamaları ve Avrupa’da oturmaların rağmen hiç karşılaşmadılar. Yalnız birbirlerinin çalışmalarından haberleri vai dı. Ancak Vygotsky, Pıaget’i Piaget’nin Vygotsky’i tanıdığından çok daha ön ce tanıyorduk Teorilerinin benzerlikleri olduğu kadar farklılıkları da vardır.
Vygotsky, Piaget’nin çalışmalarını “devrimsel” olarak değerlendirmişti (1920’lerde Rusya için hafife alınmayacak bir tanımdı bu), ama bu çalışmala nn çığır açan özelliklerinin ikilılikten -materyalist ve idealist kavramlar ara sındakı anlaşmazlıktan- zarar gördüğünü düşünüyordu. Zihnin bilişsel gelişi mı somut bilimsel materyalizmle ölçülüyor olduğundan dolayı, bu teknığıı gerçek yapısı arasındaki kaçınılmaz çatışma, insan zekâsının teorik ve idealıs yapısıyla zıt düşmüştü. Bu tartışma, özellikle 1920 ve 1930’ların egemen ha
I Ptaget !962;iı yıllarda
Bılifirl Gelişim 467
vasi algısından (ahlakı, kültürel ve bilimsel hava'Zeıtgeıst) bakıldığında ciddidir. Çunku deneysel psikolojinin gelişimi, deneysel yöntemi kullanma^ yan, mevcut felsefî psikolojik anlayışa somut bir tehdit oluşturmuştur.
Gelişimin Evreleri. Pıagct’c göre çocuktaki düşünme şekillen, “otıs-tık”ten ben merkezciliğe ve oradan da sosyal düşünceye doğru gelişimine de vam eder. Vygostsky, gelişiminin genel evrelerini kabul etmiş ancak altında yatan genetik olarak belirlenmiş sıralamaya karşı çıkmıştır. Kısaca özetlenir' se, Pıaget’e görc^elışım öğrenmeden önce olur, Vygotsky’e göre ise öğrenme gelişimden önce olur.
Ikı teorısycn arasındaki ikinci farklı nokta ise, konuşmanın doğası ve işle-VI üzerinedir. Piaget’e göre çocuğun “yüksek sesle düşünürken” kullandığı ben merkezci konuşma daha sonralar yerini tecrübeye dayanan ve çocuğun konuşmayı iletişim kurmak için kullandığı sosyal konuşmaya bırakır. Vygotsky için ise, çocuğun beyni doğuştan sosyaldir ve ben merkezci konuşma da amacı itibarı ile sosyaldir. Çocuklar ben merkezci konuşmayı diğerlerinden öğrenirler ve bunu diğerlen ile iletişim kurmak için kullanırlar. Bu nokta ıkı teorısycn arasındaki en büyük farklılık olup Vygotsky’e göre çocuk gelişiminin temel teorisini göstermektedir.
Konuşmanın gelişimi çocukta düşüncenin gelişimine bağlı olarak şu şekilde bir yol takip eder: İlk ve en öncelikli olarak, konuşmanın temel amacı (yalnız çocuklarda değil yetişkinlerde de) sosyal iletişim ıhtiyacımızdır. Bu yüzden en erken konuşmalar sosyaldir. Çocuk “sosyal işbirlikçi davranış biçimlerini, ıçsel-kışısel psişik işlevlere” aktardığında konuşma “ben merkezci” hâle gelir (burada Vygotsky, Piaget’ye göre gelişim evrelerini kabul etmekte fakat açıklamada farklılaşmaktadır), (Vygotsky, 1934/1962). Bu yüzden düşünme gelişiminin yönü bireyden topluma doğru değil toplumdan bireye doğrudur.seo kralı sundu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder