2 Ağustos 2015 Pazar

seo fiyatları ve islam ve insan felsefesi

seo fiyatları ve islam ve insan felsefesi

 evet arkadaslar sizlere en güzel yazıları yazan seo fiyatları  yine sizlere güzel yazıları yazıyor ve seo fiyatları diyorki Matta İncüinin yirminci bâbının, yirminci âyeti ve devâmında, kadın îsâ aleyhisselâma gelip, melekûtunda bu iki oğlumun biri senin sağında, biri solunda oturmalarmı emreyle dedi. îsâ aley-hisselâm cevâbında; Sağımda ve solumda oturmağı ihsân etmek benim elimde değüdir. Fekat Babam tarafından kimler için hâzır-lanmış ise, onlara verilecekdir dedi) demekdedir.[Markos İncüinde bildirildiği gibi, îsâ aleyhisselâm, kıyâmetin ne zeraân kopacağını kendisinin bilmediğini, ancak Allahü teâlâ-mn bildiğini haber vermişdir. Bunu herkese bildirmekden çekin-memişdir. AUahm oğlu veyâ Allah olduğuna inanılan kimse, bunu bilmez mi? Ba’zı hıristiyanlar, bunu çeşidli şekllerde te’vîl etmeğe çalışmışlar ise de, yapdıklan te’vîlleri kendileri de beğenmemişlerdir,]

Mevcûd İncillerdeki ve eski ahddeki, zikr etdiğimiz âyetler, teslis akidesinin [inancının) bâtılhğını [yanhşhğım) haykırmakdadır. Çünki bu âyetler, ilm ve kudreti, îsâ aleyhisselâmın kendisinden kaldırarak, Allahü teâlâya tahsis etmekdedir.
Matta İncilinin ondokuzuncu bâbmm onaltı ve onyedinci âyetlerinde, (Biri îsâya gehp dedi; Ey kerîm olan Muallimi Ebedî hayâta kavuşmam için ne iyilik yapayım? îsâ ona dedi; Niçin bana kerim eliyorsun? Bir olan Allahdan başka kerîm yokdur) demekdedir. Bu âyet teslisi kökünden yok eder.
[îsâ aleyhisselâmın bu sözleri, İngiliz ve Amerikan bible şirketlerinin, 1303 kamerî [m. 1886] senesinde îstanbulda basdırdıklan (Kitâb-ı mukaddes)de aynen yazılıdır. Birleşmiş kitâb-ı mukaddes cem’iyyetlerinin m. 1982 baskılı (Kitâb-ı mukaddes)inde bu onyedinci âyeti (îsâ ona dedi; İyilik için neden bana soruyorsun? İyi olan biri vardır) olarak yazmakdadır. Görülüyor ki, (bir Allahdan başka kerîm yokdur) sözü değişdirilmişdir. Allahın bir olduğu sözü kaldırılmışdır. Böylece, kitâb-ı mukaddesin her asrda yapılan değişdirilmelerine, bir yenisi dahâ katılmışdır.]
Matta ineninin yirmiyedinci bâbınm kırkaltıncı lerinde, Isâ aleyhisselâmın çarmıh üstünde iken
Elî, limâ sebaktenî, ya’nî, Allahım, AUahım, beni niçin
bırakdm) diye bağırdığı, Luka İncHinin yirmiüçüncü kaltmcı âyetinde de, îsâ aleyhisselâmın yüksek sesle, (Ey gS' humu ellerine bırakıyorum) diye nidâ etdiği yazdıdır. Bu' îsâ aleyhisselâmın ulûhiyyet sâhibi olmadığını, şeksiz ve açıkça bildirmekdedir.
[Eğer îsâ aleyhisselâm, aynen Rab olsaydı, hiç kimseden, dım istemezdi. Senin ellerine rûhumu teslim ediyorum dem^
Hiç ilâh ölür mü? Hiç ilâh başkalanndan yardım ister mi? KedJ,, lenir, üzülür mü? Allahın ebedî, bekâ sâhibi ve diri [hay] ve 01% süz olması ve kimseye muhtâc olmaması lâzımdır. Bununböyfeni. duğu, ahd-i atîkde de açıkça yazılıdır.
Kitâb-ı Eş’iyâ [İşâyâjmn kırkıncı bâbmın yirmiyedi ve yirmise, kizinci âyetlerinde, (Ey İsrâîl, bilmedin mi? işitmedin mi? dünya, nın uçlarmı [yeri, göğü] yaratan Allah, za’îflemez ve yonılmaı Onun hikmetinin derinliğine erişilmez) demekdedü.
Kırkdördüncü bâbmın altmcı âyetinde, (İsrâîlin meliki ve kuna-rıcısı ve Îsrâîlin ordulannm Rabbi şöyle diyor: İlk, evvel benim ve âhır, son benim ve benden başka ilâh yokdur) demekdedir.
Kitâb-ı Ermiyâ [Yeremya]nm onuncu bâbmın onuncu, onbirin-ci ve onikinci âyetlerinde, (Fekat RAB hak Allahdır, hay, diri ve , ebedî olan [ya’nî kendisine ölüm gelmiyecek olan] melikdir. Gada- ‘ bmdan dünyâ titrer ve gadabına milletler dayanamaz. Gökleri ve yeri halk etmiyen ilâhlar, yerin ve göklerin altında mahv olacakdıı. Rab, yeri kuvveti ile yaratdı. Dünyâyı hikmeti ile te’sîs etdi. Gökleri, Umi ile yaydı) demekdedir.
Ahd-i atîkin bu âyetlerinden de anlaşılacağı gibi, Allahü teâlâ birdir, sonsuz kuvvet sâhibidir. Hıristiyanlann i’tikâdına [inanema] göre, îsâ aleyhisselâm [hâşâ] asılırken kendisine sığındığı ve yardımını istediği, bir Allahdır. Hıristiyanlar, tanrı kabûl etdikleri îsâ aleyhisselâmın öldüğüne inanmakla kalmazlar. Aynı zemânda, öl-dükden sonra, insanlarm günâhlarına keffâret olarak Cehenneme gireceğine inanırlar. îsâ aleyhisselâmın Cehenneme gireceğine, Petrusun birinci mektûbunun üçüncü bâbmın onsekizinci ve ondo-kuzuncu âyetlerini delfl getirirler.
Rahmetullah Efendi “rahmetullahi aleyh” (İzhâr-iU-hak) ki-tâbında, hıristiyanlann bu i’tikâdlarını ve bu husûsdaki papazların yazılarını ve cevâbiarım bildirirken diyou *1» -»shûr papaz Martiros bir toplantıda,
letınişdir. Bunun için, insanlara gelen ve gelecek olan bütün
ve belâlara katlanması lâzım idi. Nitekim hepsine katlandı. Onun için, Cehenneme de girdi ve azâb olundu. Cehennemden çıkarken, kendisinden önce Cehermeme girmiş bulunanların hepsini je beraber çıkardı) demişdir. Bu husûsda hıristiyan fırkaları arasında i’tikâd farklılıkları vardır. Böyle inandıkları bir zâtı, her yerde, her an7 hâzır ve nâzır, herşeye hâkim ve mâlik bir Allah kabûl etmekdedirler.]
Yuhannâ İncüimn yirminci bâbının ondördüncü ve sonraki âyetlerinde, (îsâ Mecdelli Meryeme göründü. Ve ona, bana dokunma! Çünki ben dahâ Babamın yanına çıkmadım. Fekat kardeşlerime [Havârîlere] git ve onlara söyle: Benim Babama ve sizin babanıza, benim Allahıma ve sizin Allahınıza çıkıyorum dedi) de-mekdedir.
Bu âyetlerden anlaşılıyor ki, îsâ aleyhisselâmm kendine oğul ve Allahü teâlâya, Baba ta’bîrini kullanması yalnız kendisi için değildir. Konuşduğu şivenin, lisânın bir husûsiyyeti olarak kullanılan, mecâzîbir ta’bîrdir. Bu sözün, zâhirî ma’nâsma göre, îsâ aleyhisse-lâm, Allahü teâlâya oğul olmakda ise de, aynı âyetlerde, (Benim Allahım ve sizin Allahmız) diyerek, Allahü teâlâyı ma’bûd, Uâh ta-nımakdadır. Ayrıca, kendisi ile havârîleri bir saymış, ortak yapmış-du.
[(Benim babama ve sizin babanıza) dedikden sonra, bu sözünden raaksad, benim Allahım ve sizin Allahınız demek olduğunu, tek bir Allahın kulları olduklarını söylemişdir. Böylece kullukda havariler, îsâ aleyhisselâma ortak olmuşlardır. îsâ aleyhisselâm, Allahü teâlâ için, (Babama) demesinden, ilâh olarak kabûl edilirse, (Babanıza) dediği için de, havârîleri ona ortak birer ilâh kabûl etmek lâzım gelir. îsâ aleyhisselâm hayâtda iken, havârîlerden hiçbiri onu bir ilâh, bir Allah olarak kabûl etmemiş, Allahın oğlu de-memişdir. Bu vasf hıristiyanlara göre, öldükden ve göğe çıkanlrna-sından çok sonra kendisine verilmişdir. Bunlar da gösteriyor ki, îsâ aleyhisselâm, Allah değildir. İbnullah, ya’nî Allahın oğlu da değildir. Ancak, Abdüllahdır. Ya’nî Allahın kuludur.]
Yuhannânın ondördüncü bâbının yirmisekizinci âyetinde, îsâ aleyhisselâmm, (Baba benden büyükdür) dediği yazılıdır. Isâ aleyhisselâm, Allahü teâlânın, kendisinden büyük olduğunu söyle-raekdedü. Hıristiyanlarm, îsâ aleyhisselâma, Allahdır demeleri, açıkça görülen [ve bütün tahriflere, teslis inancınm sokulmasına rağmen, bu günkü İncfllerin bildirdiği] bir hakikati mkâr etmek olur.
nanistanda yazılmış olduğu, herkesin ma’lûmudur, seo fiyatları çilinin içinde uydurma pekçok sözler vardır. Hattâ i hak) kitâbmm müellifi Rahmetullah efendi, kitâbmmönso^H Yuhannâ İncilinin mecâzi sözlerle dolu olduğunu, te’vîîsi < lacak yerlerinin de, az olduğunu bildirmişdir. Zâten mevcM çillerde, îsâ aleyhisselâmm sözlerinin çoğu teşbihler ve misjj \ ile bir muammâ [bilmece] gibi kapalı ve mücmel [kısa] olarai^! zilidir. Talebelerinin dahi, tefsir edilmedikçe, izah echlmed^ıj, l s kolayca anhyamadıklan sözlerdir. Hattâ, Markosİncüiıımo%V şinci bâbının otuzdokuzuncu âyetinde, (îsâmn karşısında dutu l yüzbaşı, onun böyle rûhunu verdiğini görünce, gerçek, bu ada® V Allahm oğlu imiş) demekdedir. Luka Incüinin, yırmıüçüncübi. l binin kırkyedinci âyetinde, (Yüzbaşı, vâki’ olam gördüğü zemâa, t gerçek, bu sâlih bir adam idi) dediği yazılıdır. Lukamn bu söıû, \ Markosdaki (Gerçek bu Allahın oğlu imiş) kelâmından maksa- , dm, (Gerçek bu sâlih bir kul imiş) demek olduğunu göstermA-dedir. ^
Matta İncilirün beşinci bâbının dokuzuncu âyetinde, Isâ aleyfc selâmın, (Ne mutlu sulh edicilere! Çünki, onlar AU^n o^Uan% çağmlacaklardır) ve kırkdördüncü ve kırkbeşinci âyetlerinde, (Sk ezâ edenlere düâ edin. Tâ ki, siz semâvâtda olan Babanızın oğuHan olasmız) dediği yazıhdır. [Bu âyetlerde îsâ aleyhisselâm, sulh edici ve afv edici kimseler için, (AUahın oğulları), Allahü teâlâiçinde, (Baba) kelimesini kullanmışdır. Bu kelimelerin mecazî olduğu meydândadır. Bunun gibi, kitâb-ı mukaddesde (Ahd-i atık ve ce-dîdde) kötü ve günahkâr olan insanlar için, iblisin oğlu, şeytânın oğlu kelimeleri kullanümışdır.]
Yuhannâ İncîli sekizinci bâbının otuzdokuzuncu ve sonraki âyetlerinde diyor ki, (Yehûdîler îsâya, bizim pederimiz İbrâhîm-dir dediler. îsâ onlara, İbrâhîmin evlâdı olsaydmız onun yapdık-larmı yapardınız. Fekat beni, ya’nî Allahdan işitdiği hakikati size söylemiş olan adamı, şimdi öldürmeğe çalışıyorsunuz. İbrahim bunu yapmadı. Siz babanızın işlerini yapıyorsunuz. Ona- biz zi-nâdan doğmadık. Bizim bir babamız var. O da Allahdır dediler Isâ onlara, eğer Allah sizin Babanız olsaydı, beni severdiniz Çünki ben, Allahdan çıkıp geldim. Ben kendiliğimden Fekat beni O gönderdi. Söylediğimi niçin anlag.^- nuz7 Çün-
seo fiyatları yazdı vesundu..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder